“ Öfkenin başlangıcı çığlık, sonu pişmanlıktır.”
Öfke insanoğlu için elzem duygulardan birisidir. Her insan
öfkelenebilir, sinirlenebilir, kızgın olabilir. İnsanlar genellikle; istekleri
yerine gelmediğinde, haksızlığa uğradıklarında, karşı tarafa verdiği olumlu
duyguların karşılığını alamadıklarında, kıskandıklarında, karşı tarafın agresif
tutumlarına sinirlenebilir. Bu örnekleri
arttırmak mümkündür. Özellikle yaşadığımız hız çağından dolayı insanda var olan
duygular da daha hızlı ortaya çıkmaya başladı. Sabırsız olduğumuz için en küçük
bir hoşnutsuzluğa tahammülümüz maalesef kalmadı. Öfkenin problemi şudur ki;
Aşırısı hem bizim için hem de karşı taraf için onarılamaz sonuçlara sebep
olabilir. Çünkü öfke geldiğinde akıl uçup gider. Gerekli muhakemeyi, yordamayı
o an yapamaz hale geliriz.
Öfke anında sesimizin
haddinden fazla yükselmesi, etrafı kırıp dökme isteği doğması, kalp atış
hızımızın artması, tansiyonumuzun yükselmesi, bütün kaslarımızın gerilmesi
bizde öfke kontrolsüzlüğü olduğunu gösterir.
Bu kontrolsüzlük, sosyal tahribatının yanında fiziksel birçok hasara da
neden olur. Bunlar:
1. Kalp-damar
sistemlerinin dengesi bozulur.
2. Beyin aktivitesi değişir -özellikle temporal ve frontal
lobda-
3. Karaciğer rahatsızlıklarına sebep olur. (Öfke normalden
daha fazla safranın salgılanmasına sebebiyet verir.)
4. Kas ağrıları meydana gelir. (Öfkendiğimiz zaman adrenalin
hormonu salgılanır. Bu hormonun çok salgılanması kas ağrılarına, spazmlarla
beraber baş ağrılarına da sebebiyet verir.)
5. İshal; öfkeli olmak huzursuz bağırsak sendromu olarak
bilinen rahatsızlığa bu da ishala yol açar. Stres, korku, gerilim gibi anlarda da
bu bağırsak problemi meydana gelir.
6. Deri iltihabı; öfke egzama gibi kaşıntı problemlerine de
sebep olur.
Öfke kontrolsüzlüğü
de aşılabilir bir problemdir esasında. Tek sorun şudur ki, öfke anında insanın
bütün bildiği sakinleşme teknikleri birden aklından uçup gider. O an da sadece limbik
sistemimiz devrede olup frontal lobumuz ne hikmetse çalışamaz hale gelir.
Ama biz yine de
yapılması gereken tekniklerden bahsedelim.
1. Öncelikle öfkeli anımızda çok konuşmamak hem bizim için
hem de karşı taraf için en hayırlı olandır. Çünkü öfkeliyken sonradan pişman
olacağımız en güzel konuşmayı yaparız. Bazen kendimizden bile sakladığımız
gerçekleri gün ışığı gibi o anda döküveririz. (Şu üçü doğruyu söylermiş:
öfkeli, alkollü ve çocuklar). Bu öneriyle alakalı güzel de bir özdeyiş vardır:
Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma, öfkeli anında kimseye cevap verme.
Eğer öfkeli kişi karşı tarafsa onu yatıştırmak için de çok
konuşmamalıyız. Onun susmasını istiyorsak öncelikle kendimiz susmalıyız.
2. Öfke anında ayaktaysak oturmalıyız. Açık havaya çıkıp
derin nefes almalıyız, yüzümüzü yıkamalıyız hatta soğuk bir duş bütün öfkemizi
alacaktır.
3. Öfke anında Allah’ a sığınmak insana manevi anlamda büyük
destek sağlar. Bunu da hatırlamakta büyük fayda var. Nitekim öfke ile alakalı
Kuran’da birçok ayet vardır. ”Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan
kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.”(ŞURA 34)
“O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için
harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel
davranışta bulunanları sever.”(ALİ İMRAN 134 )
Şu bir gerçektir ki öfkeyi kontrol etmek büyük bir maharet
ve erdemdir. Bununla alakalı güzel bir hadis’de mevcuttur: “Kuvvetli kimse
demek, güreşte başkasını yenen değil; ancak hiddet anında kendine hakim
olandır.”
Öfkesini yutan, kendisini kontrol edebilen yiğitler olma
duasıyla…
Çok güzel anlatmıştım tebrik ediyorum canim benim hem guldum hemde tebessüm ettim başarının devamini dillerım😊😊😊😊
YanıtlaSilÇok begendim başarının devamini dillerım
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Var olasınız :)
YanıtlaSil